/tr/

yok o ben deilim demek
ama istesem dost-most(fuckbody evli avrat, pavyon karısı) falan olurdu
istemiyom aq ;_;
not: no gay

uyudunuz mu amk
uyumanız normal bişi gerçi :(
QEŞQE 60'larda Lübnanda yaşasaydım amk
sonra 70'lerde amarıgaya kaçıp taksici olurdum amk

youtube.com/watch?v=3YOXsa4mlJw

kendine o hayatı yedirebiliyor musun? bilmiyorum anno, bu topraklar biçilmiş bir kaftan; lakin işlemek için hünere ve zekaya sahip olmak gerekiyor.

yediremiyorum tabii ki
ama büyük miktarda toprağın yoksa bişi kazanman zor.
problemin kökeni köy enstitülerinin kapanmasına kadar uzanır
youtube.com/watch?v=KyugDuGBZgc

hiçbir şey için geç değil anno, acele davranmak gerek. ama onun yerine sen otizmine yenik düşüp "köy enstitüleri, bokversiteler hajum..." mevzusuna indirgiyorsun. erkek ol birazcık!

>acele davranmak gerek.
haklısın. ama şu yazdıklarımız bile bizi istenmeyen adam ilan etmeye yetip de artar(ki yazıyoruz).

youtube.com/watch?v=O2Jbryj_tyk

ne yapmalı. ben sade vatandaş, sen sade vatandaş. popüler değiliz. zaman popülerlik zamanı. ben çıkıp desem ki "yanlış bu işler" ne olur.

anno bir şeyleri değiştirmek, çok daha iyi bir hale getirme düşünceni gerçekten takdir ederim. ama bunun son derece yıpratıcı ve de imkansıza yakın olduğunu da pekala bilirsin. o yüzden sen kendine ve kendi yoluna odaklanmalısın; istenmeyen adam olmak, herkesin sana karşı cephe alması... vs. bunlar karşısında pes edip, sinip bir kabuğuna çekileceksen bu iş biter. hiçbir şey kolay kazanılmıyor, bir şeyler kazanmak için bir şeyler feda etmeli, bir şeyler sahibi olmak içinde onur ve şerefini muhafaza edip savaşmalısın. insanlara derdini anlatmak yerine, kendini paralamak ve başkalarının derdine yanmak, sana sefaletten başka hiçbir şey getirmez.

evet doğru. her harfi doğru.
O videoya bile

Emre
>1 yıl önce
>Köy Enstitüleri Mason okullarıdır.

diyen tipler
>ümstada tapan fesli yandaşlar

“Rıza Nur, İzmir suikastından sonra hakkında hiçbir yakalama kararı ve suçlama yokken, 1926’da Fransa’ya kaçıyor. Nur’un hatıraları 3 nüshadan oluşuyor. İlk nüsha, 4 Haziran 1935’de British Museum’a bizzat kendisi tarafından veriliyor. Diğer nüshadan biri Fransa Ulusal Kütüphanesi’nde, diğeri ise Hollanda Leiden Üniversitesi kütüphanesinde. Ancak Fransa Ulusal Kütüphanesi’ne verilen nüshayla ilgili ilginç bir detay var. Nur’un ölüm tarihi 8 Eylül 1942. Hatıratın teslim tarihi ise 28 Şubat 1949. 1800 sayfalık hatıranın teslim eden kişi kısmında Fransızca olarak ‘anonim’ ifadesi yeralıyor.

ingiliz istihbaratı tarafından fesli gibi tiplere ülkeye nifak sokmak için verildiği bariz olan belgelere taparcasına inanan-inanmak isteyen bir kitleye neyi anlatabilirsin ki.
fanatik kitleler anlasa dahi anlamıyor.

Çözümün ne olduğunu biliyorum ama güç sahibi değilim. Olanlar ise uyuyor.

sende birazcık hayalperestlik sezdim anno, Rıza Nur'un yeri bende apayrıdır üstelik, çoğu düşüncesi hiç de es geçilmeyecek nitelikte. senin yapman gereken şey çevrende olup bitene tepkisiz kalmak. aureilus, zen ve suzuki budizmi, tao... vatansever olmak gurur duyulası; ama bunu göstermelisin. senin şu an yaptığın şeyle, kuru kuruya allahçılık edebiyatı ve çorap hamaseti yapan birisinin hiçbir farkı yok. emeklemeden yürüyemezsin anno...

nerelisin user ?